Özgürleşen Bir Ruh Hayal Et

Her değişime, hatta daha iyiye doğru bir değişime dahi, çekinceler eşlik eder. Bu seferki değişimi sık sık iç çekmeler, usul usul gözyaşı dökmeler ve bolca “acaba” ile karşılıyorum.

Sebebini de az çok biliyorum. Daha önceki değişimlerin tamamı, ben sokağın çıkmazındayken karşıma çıkan hızırlardı, her duamda kalbimden geçirdim; İşte o yüzden, burdan da yine aşkla, keyifle, teslimiyetle geçeceğim elbet. Çağıl çağıl akan ırmakta süzülürken okyanusa ulaşacak mıyım endişesine ne hacet? Her insanın ruhunda bir ateş yanar. Her ateş kendi Hira’sını aydınlatır.

Bu dönemin en büyük ödevi; kendimizle başbaşa kaldıkça su yüzüne çıkan, yıllardır bastıra geldiğimiz duyguları görmek. Zira başta boğaz olmak üzere tüm çakralardaki en büyük blokajlarımız ifade bulamamış duygulardan kaynaklı. Bu gömme hali öfke, kırgınlık, kızgınlık, hayalkırıklığı duyguları başında getiriyor. Doğru ifade etmeyi hiç bilemediğimiz için, ifade edildiğinde genelde savunma ve saldırı gördüğümüz, nasıl yöneteceğimizi bilemediğimiz, korktuğumuz duyguları aman ağzımızın tadı kaçmasın diye derinlere gömdük durduk.

İnsanın kendisine edebileceği daha büyük bir ihanet düşünemiyorum.

 

Bu tahribatı gözlemlediğimden beri kendimi gözetmek adına olabildiğince şiddetsiz bir iletişim diliyle ifade bulmaktan asla kaçınmıyorum. Eğer devamında nahoş bir alan açılıyorsa, karşımdaki kişiyi hayatımda nasıl konumlandıracağım da az çok belli oluyor. Bu duyguları kendini ifade etmeye o kadar izin yok ki; iş hayatında ifade etsen yeterince profesyonel olmamakla, aşk hayatında ifade etsen dramatik olmakla, aile ilişkilerinde ifade etsen değer bilmemekle damgalanı veriyoruz. Gittikçe daha az ifade ediyor, daha çok korkuyor, tüm benliğimizi sıkıştırdıkça sıkıştırıyoruz.

Bana kalırsa bunun kökeni, her birimizin çocukluktan beri bu duygular ortaya çıktığında sevgi
yoksunluğuyla cezalandırılmış olmamız. En zor duygular bile derin nefeslerle açılan bir şefkat alanında gevşetilebilir.

Yeter ki alan açmaya niyet edelim. 🕊

Haftaya görüşmek üzere

Evrim ONUK

Paylaş:

Şimdi Keşfedin!

Yazılarım

Yankı

Yağmur sesinden başka tüm seslerin kısıldığı, üzerime bir hırka giyerek vücudumu, birkaç satırla ruhumu, kahveyle içimi ısıttığım saatlerimdeyim. Etraf sessizleşince birde üstüne yağmur yağınca gerçekliğin

Yazılarım

Yeni Sabahlar

Herkes değerleri için bedeller ödüyor. Kırk iki yaşımın baharında bir gerçek netleşiyor. Değerler bedellere yeterli geldikçe devam ediyor. İnsan tabiatı gereği hayatı sürdürülebilir kılmaya meyilli.

L'Atelier SoHo