Kalpten…

Gerçek anlamda huzur ve mutluluk, başkalarının hayatına iyi bir şeyler katmakla mümkün.

Her günün sonunda kendime sormayı en sevdiğim soru “Bugün neler yaptım” En az bir tane başkalarına faydası olan bir şey olmuş olsun içinde diye, niyet ederim. Eğer başkalarının hayatında fark yaratabilecek küçücük bir şeye sebep oluyorsak, bence huzurlu bir uykunun en büyük sebebidir.

Senin için çok küçük ve önemsiz gelen her şey, başkasının yaşamı için bir dönüm noktası bile olabilir. Yağmurda kalan köpeğe ısınabileceği bir kapıyı açmak, kendini çok değersiz hisseden birine ne kadar değerli olduğunu ve başkalarının onayına ihtiyaç duymaması gerektiğini hatırlatmak, yolda giderken yere düşmüş bir parça lokmayı alıp üstüne basılmasın diye kenara koymak. Benim için yol ve zaman farketmiyor, önüme çıkan o ekmek parçası benim çocukluğumdan gelen bir gelenek ve bir ikram bana. Ne kadar hızla gidersem gideyim, ayağımda topuklularım da olsa durur; eğilir kenara koyarım.

En basitinden, en hayatiye, en batılına kadar iyileştirme hareketi çok yönlü. Çantandan çıkarıp verdiğin kolonyalı mendil bile kıymetli çünkü kalpten paylaşıyorsun. İmkan meselesi değil ,vicdan meselesidir iyi olmak ve iyi hissettirmek. Hepimiz iyi kalma mücadelesindeyiz. İnsan olup, bu mücadele de olmamak ne mümkün. Hayat hep bakış açısı. Neye dönersen yönünü, o senin yüzün.

Şu an her şeyin olması gerektiği zamanda olduğunun teslimiyetine şükredip niyetle bir Rumi sözünü içime çekiyorum. Çok uzun yıllardır hiç ayrılmadım ne Rumi’yi dinlemekten, ne sözünü okumaktan. Kat kat açılan sayfalar gibi bu ara içim. Bazen durur, bazen olur. Hep bu zamanlar yaprakların döktüğü, benimde yenilendiğim zamanlardır. Kalbime iyi gelen ne varsa, yerli yerine oturur ve iyice kök salar. Aralık ayı kendini ayma zamanıdır benim için, birde sevgilimin doğum günü, bundan mütevellit olsa gerek yıllın son ayını çok severim.

Olmazsa olmaz demeyeceğim ama şunu diyebilirim ki artık, hiçbir konuda çok katı olmamaya çalışıyorum. Katı olan, kolaylıkla şekil değiştirip, dönüşemez. Halbuki hayat karşımıza sürekli yenilikler çıkartıyor. Değişime açık olduğumuz oranda dönüşüp gelişebiliyoruz. Buddha’nın öğretisinde olduğu gibi ‘Değişim ve mutluluk yolun sonundaki hedef değil, gidilen yoldur ve yolun kendisi, bir yere varmaktan daha güzeldir’. ⠀

Haftaya görüşmek üzere,

Evrim ONUK

Paylaş:

Şimdi Keşfedin!

Yazılarım

Yankı

Yağmur sesinden başka tüm seslerin kısıldığı, üzerime bir hırka giyerek vücudumu, birkaç satırla ruhumu, kahveyle içimi ısıttığım saatlerimdeyim. Etraf sessizleşince birde üstüne yağmur yağınca gerçekliğin

Yazılarım

Yeni Sabahlar

Herkes değerleri için bedeller ödüyor. Kırk iki yaşımın baharında bir gerçek netleşiyor. Değerler bedellere yeterli geldikçe devam ediyor. İnsan tabiatı gereği hayatı sürdürülebilir kılmaya meyilli.

L'Atelier SoHo