Happy 40th to me🍾

Hayat döngümün 40. basamağına geldim. 

Bedenlerimiz yaş alıp ağırlaştıkça, ruhlarımız hafifleyip, özgürleşiyormuş.. Her geçen gün daha da öğreniyorum. Büyüdükçe daha da genişliyor kalbim.

Olmak istediğim yer neresi? Nasıl yaşarsam daha mutlu olacağım? Gerçekte ne istiyorum? gibi birçok gerçeğinle yüzleşme âlemi. Değiştiğini, büyüdüğünü, affetmeyi, hoşgörmeyi, insanlardan beklentiyi azaltmayı öğrendiğini, egonu törpülemeyi, çevrendeki insanları azalttığını varsayarsan, hayat asıl bundan sonra daha güzel oluyor. Hem de tadından yenmiyor.

Söylenenlerin aksine hayat bir yolculuk değil. hayat, herkesle paylaştığın o sonsuz yolda attığın her bir adımın ta kendisi. Sen sadece yürü, paylaş, gül ve  çok sev. Boş, bomboş bundan ötesi. ‘İnsan üç defa doğarmış: İlki annesinden, on sekiz yaşında tercihlerinden, kırkında hatalarından…

İşte kırk yaş bu ve bunun gibi birçok farkındalıkları yaratarak kadına kendi cennetini sunuyor. Yeni yaşımdan dileğim; özgürce hayatı kontrol etmek yerine yaşamayı, merkezime kendimi koyabilmeyi, hayatın dengesini tutturabilmeyi, sevip sevilmeyi, geçmiş ve gelecekte gezinmek yerine bugünümde olabilmeyi, uçuştuğum kadar sağlam bastığım, bağlandığım kadar özgürleştiğim, keyif aldığım kadar büyüdüğüm; iyiliğe, mutluluğa minnetle.

Yolum hep sevgi, rehberim hep ışık. İyiki ki geldim bu diyara.
Mucizelerle gelsin…

Evrim ONUK

Paylaş:

Şimdi Keşfedin!

Yazılarım

Yankı

Yağmur sesinden başka tüm seslerin kısıldığı, üzerime bir hırka giyerek vücudumu, birkaç satırla ruhumu, kahveyle içimi ısıttığım saatlerimdeyim. Etraf sessizleşince birde üstüne yağmur yağınca gerçekliğin

Yazılarım

Yeni Sabahlar

Herkes değerleri için bedeller ödüyor. Kırk iki yaşımın baharında bir gerçek netleşiyor. Değerler bedellere yeterli geldikçe devam ediyor. İnsan tabiatı gereği hayatı sürdürülebilir kılmaya meyilli.

L'Atelier SoHo