Çok değerli öğretmenlerim oldu ve büyümeme vesile yaşadıklarım.
Çok uzun zamandır keşkeyi ve şikayeti kendimden uzak tutma, hayat hikayemi sadece beni besleyen yollarla bezeme gayretindeyim. Bunun etkileri zaman zaman konfor alanımdan çıkmak, beni bana aynalayan ruhlar ile büyümeyi seçmek, binlerce km yol tepip içimdeki nur ile buluşurken bazen de yatağımdan kalktığım gibi o nur’un ışığı ile yıkanmak olabiliyor. Hayat ile didişmeden, teslim olarak ve olanı olduğu gibi kabul ederek akabilmek için tüm dualarım.
Kalbinin ışığı ile yol alanı yaradan desteksiz bırakmaz’ demişti bu seneki kamp yolculuğumuzda bir büyüğüm. Kimi zaman yıkıcı şeyler de vardır, doğurgan şeyler de. Bazen kendini anlamaya ve anlatmaya, defterin üzerinde süzülen sözcükler çoğu zaman tarif edemediğin duygularının sesi olabilir. İçinden geçenleri sansürlemeden kendi doğal akışında kaleminle buluşturduğun zaman, kendini yakın bir dostuna anlatmış kadar iyi hissedebiliyorsun. İzmir den ayrı kaldığım şu on günde üç günlük girdiğim kısacık eğitim ve dostlar ile yapılan derin sohbetlerin vermiş olduğu haz bambaşkaydı. Hayatta olduğumuz için şükredecek ne çok güzellik var, onları görebilmek ve değerlerini biliyor olmak en büyük nimet.
Gelen geçen değerlerimiz peki? Herkes değerleri için bedeller ödüyor, dedi dün gece Gizem! , değerler bedellere yeterli geldikçe devam ediyor. Bazen kolay ve kendiliğinden öyle… Cumartesi akşamı birkaç kadeh ve bir sohbet gibi. Bazı durumlar hep daha çileli oluyor. Çile çok önemli bir gösterge Evrim, diye anlattı… Hayat sana bir mesaj vermeye çalışıyor. Kalbimin masumiyeti ile adımlarımı atmak, dar zamanlarda yanımızda olan güç; aslında birinin yaptığı bir iyiliğin, söylediği güzel sözün, nazik yardımın ışığıydı aslında. Çok sıcak bir akşamıydı Teşvikiye’nin, piyanonun çaldığı restaurant da, müziği dinlerken zamanla hayallerin değişiyordu. Ne tuhaf bir şeydi bu, hayallerin değişmesi, insan kim olduğunu unutuyordu. Yeni bir sene doğru süzüldükçe hafiflediğini hissettiriyordun.
Haftaya Görüşmek Üzere.
Evrim ONUK