Heyecanla sarsıldığımız, mutluluktan uyuyamadığımız veya şükrederek uyandığımız durumlar şans ve emeğin birleştiği o istisnai köşeler değil midir?
Genellemeler elbette önemli. Zihin genellemezse anlamlandıramaz bir çok şeyi. Bu nedir? diye sormadan duramaz. Karar vermek biraz buna bağlıdır. Ama bu soruları kendimize yönelttiğimizde sorunlar başlar.
Kendimizle ilgili genellemeler hep olumlu olabilir. Ben belki ‘hep’ iyiyim, cömertim, çalışkanım, düşünceliyim ve zekiyim. Fakat bu şekilde düşünen kişi sayısı azınlıktadır. Hatta narsizm göstergesi bile olur bu.
Üzgünken, her şey ‘hep’ kötüdür. İyi olduğumuz hallerimizi hatırlamayız bile Dahası, araştırmalara göre depresif hissetmek, olumsuz genellemelerin mıknatısı gibidir. Eğer ‘asla düzgün bir şey yapamıyorum’ diye düşünüyorsam ve üzgünsem o zaman bu inkar edilemeyen bir gerçek oluyor.
İşte bu yüzden kendimle ilgili genellemeler yapıyorsam, o anda nasıl hissettiğim önemli. Üzgünsem, kırgınsam veya sıkıntılıysam, düşündüğüm şeylerin gerçekliğini sorgulayabilirim. Aynı zamanda böyle zamanlarda çözümsüz gözükmesi her şeyin, beynin işleyişiyle alakalı. Böyle zamanlarda basit sorunları bile çözmemiz mümkün değildir.
Evrim ONUK